Tarih : 10 Ekim 2020
Ticaret şirketlerinin birleşmesi, ekonomik yönüyle malvarlıklarının veya işletmelerin birleşmesi şeklinde gerçekleşmektedir. Bu da bir tecim şirketinin malvarlığını mevcut olan diğer bir tecim şirketine devretmesi (acquisition) şeklinde veya iki tecim şirketinin malvarlıklarını yeni kuracakları bir tecim şirketine devretmeleri (merger) tarzında olabilir. Her iki birleşme halinde de nihayetlenen şirketlerin tasfiyesi yapılmaz.
Ortaklığın tescilinden önce ileride kurulacak ortaklık adına işlem yapanlar, yapılan işlem ortaklık yönetim kurulunca, ortaklığın tescilini takip eden 3 ay içerisinde örtülü veya açık bir şekilde kabul edilmedikçe, bu yapılan işlem ve taahhütlerden şahsen ve müteselsilen sorumludurlar. Eğer YK kabul ederse işlemlerden ortaklık sorumludur. Bu işlemler dükkan kiralamak, malzeme almak, hizmet sözleşmesi yapmak vb.
Kurucuların kuruluş sırasında yapılan giderleri ortaklıktan isteyebilmeleri için ortaklık YK’sı tarafından bunların kabul edilmesi gerekir. Aksi takdirce bu giderler kurucuların üzerinde kalır.
Kuruluştan doğan sorumluluk 2 şekilde kalkabilir: 1) zamanaşımı ve 2) sulh ya da ibra. Tescil tarihinden itibaren en az 4 yıl sulh ve ibra olmaz; 4 yıl sonra ancak genel kurulun sulh ve ibraya onayıyla sorumluluk kalkar. Ancak genel kurulda yapılan oylamada her biri %10 paya sahip bir veya birkaç ortak olumsuz oy kullanırsa, yine sulh ve ibra gerçekleşmez. Sorumluluğu kalkmamış kuruculara karşı her zaman sorumluluk davası açılabilir.
Zamanaşımı ise davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halükarda 5 yıldır. Ancak eylem bir suç teşkil ediyorsa TCK’da belirtilen zamanaşımları saklıdır.
İstanbul Barosu Avukatlarından Resul Zor ve ekibi, Türkiye’nin tüm illerinde anonim ve limitet şirket kuruluşu, tescili, yeniden yapılandırılması, sözleşme değişikliği, sermaye değişikliği, pay devri, şirketlerin birleşmesi ve devralması işlemlerinde hukuki danışmanlık ve hizmet sunmaktadır.
Hissedarlar Sözleşmesi, bir şirkette pay sahibi olanlar veya devir ile pay sahibi olacaklar tarafından imzalanan, pay sahiplerinin şirket ve diğer pay sahipleri ile olan ilişkilerini düzenleyen sözleşmelerdir. Bu sözleşme ile birlikte taraflar şirket ortak amacının gerçekleşmesine yönelik sorumluluklarını belirleme ve diğer ortaklar ile işbirliği içerisinde olma yükümlülüğü altına girmektedir. Hissedarlar Sözleşmesi; ortaklar arasında pay sahibi oldukları ticari şirketten bağımsız bir adi ortaklığı hayata geçirdiğinden, doğurduğu yükümlülükler Ticaret Hukukuna değil Borçlar Hukukuna tabi olmaktadır. Şirketler bu tür sözleşmelerin ifa ve sonuçları açısından tamamen üçüncü kişi konumunda olup, sözleşme hükümlerinin şirket organ ve yetkililerine karşı ileri sürülmesi mümkün değildir. Sözleşmenin ihlal edilmesi halinde zarar gören taraf Borçlar Kanununun ilgili hükümlerinden doğan haklarını kullanabilmektedir.
Anonim ortalık, sermayesi belirli ve paylara bölünmüş olan, borçlarından dolayı yalnızca malvarlığıyla sorumlu bir ortaklk tipidir. Anonim şirket, bir veya birden fazla ortağın ticari faaliyette bulunmak üzere yazılı bir sözleşme yapmasıyla kurulur. Anonim şirkette pay sahipleri, sadece taahhüt etmiş oldukları sermaye payları ile ve ortaklığa karşı sorumludurlar. Dolayısıyla anonim ortaklık ile borç ilişkisine giren kişilerin tek güvencesi anonim ortaklık kişiliğinin malvarlığıdır.
Anonim ortaklık tüzel kişidir ve bu yüzden de organlara sahiptir. Anomim ortaklığın ortaklarının malvarlığından bağımsız bir malvarlığı bulunmaktadır ve kendi borçlarından bizzat kendi malvarlığıyla sorumludur. Anonim ortaklık, ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır.
Ortakların, ortaklık amacının gerçekleştirilmesi için ortaklığa getirmeyi taahhüt ettikleri malvarlığı toplamının nakit olarak ifadesine anonim ortaklığın esas sermayesi denir. Esas sermaye, ana sözleşmede sabit rakam olarak yer alır. Bu rakam sonradan ana sözleşme değiştirilerek artırılabilir veya azaltılabilir. Söz konusu rakam Türk Lirasıdır ve 50.000 TL’den az olamaz.
Esas sermaye en az birer kuruşluk paylara bölünebilir; bölünen payların toplamı esas sermayeye eşittir. Paylar ortaklara aittir.
Anonim ortaklıkta ortakların, ortaklık alacaklılarına karşı herhangi bir sorumluluğu yoktur. Onların sorumluluğu, ortaklığa karşıdır ve taahhüt ettikleri sermayeden ödemedikleri kısımla sınırlıdır. Bu sermayeyi ödediklerinde sorumlulukları ortadan kalkar.
Ortak sayısının 500’ü aşması halinde halka açık anonim ortaklık statüsü kazanır ve Sermaye Piyasası Kanunu hükümleri uygulanır.
RZ Hukuk Bürosu, uluslararası satış sözleşmelerinin hazırlanması, gözden geçirilmesi, imzalanması, değiştirilmesi ve uygulanması için yasal hizmetler sunmaktadır.
Sorunuz mu var?
Bizi arayın:
Bizi Arayın, Uzman Avukatlarımız Yardımcı Olsun!